T.C.

EDİRNE BAROSU

AİLE VE KADIN HAKLARI KOMİSYONU 8 MART 2020 BASIN AÇIKLAMASI

8 Mart 1957’de greve çıktığı için hayatlarını kaybeden 129 kadın işçi anısına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilen bu gün, popüler kültür sisteminin dayattığının  aksine, bir alışveriş, eğlence, kutlama günü değil; bir onur, mücadele ve emek günüdür. Ülkemiz kadınlarına, pek çok ülkeden önce, medeni, siyasi ve sosyal haklarını kazandıran ve çağdaş bir medeniyet olma ülküsüyle kadının yerini hürriyetle taçlandıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin de ancak,  kadınların,  aydın, faziletli, özgür ve erkeklerle eşit şartlarda var olabilmesiyle daim olabileceğini defalarca ifade etmekle bilhassa Türk kadınına ebedi bir ilke ve onur atfetmiştir.

Bugün burada,  8 Mart 2020 tarihi sebebiyle, Edirne Barosu Aile ve Kadın Hakları Komisyonu olarak yapacağımız pek çok etkinliği, İdlib’te ebediyete uğurladığımız aziz şehitlerimiz nedeniyle ülkece duyumsadığımız derin acı ve yas dolayısıyla iptal etmekteyiz. Bu yılki 8 Mart onurunu da, evlatlarından koparılan, yürekleri yaralı, bir ömür bu acıyla yanarak ayakta durmaya çalışan, çalışacak olan kıymetli Şehit Annelerimize adadığımızı buradan duyurmak isteriz.  Ateşi çıktığında başucunda sabahlayan, ayağı tökezlese, ateş gibi yardıma koşan, büyütürken onca emek, gözyaşı ve umutla kendini unutan bu annelerimizin yüreğine düşen korları onlar kadar derin ve gerçek anlamamız mümkün değil ise de, bu acıyı ‘’her evlat her kadınındır’’ anlayışıyla, acılarında sonsuz ortaklığımızı ve her koşulda yanlarında olacağımızı bilmelerini istiyoruz.

Bizler, başta Toplumsal Cinsiyet Eşitliği olmak üzere, kadının beşikten mezara değin baş etmek zorunda kaldığı tüm kadim meselelere duyarlı kalmaya devam edeceğiz. Kimliğiyle, onuruyla, emeği ve tüm varlığıyla var olma mücadelesi veren kadınlarımızın yanında olmaya dair içtiğimiz and bakidir.  Geçtiğimiz yıl olduğu gibi, bu yıl da, kadına yönelik her tür şiddetin, kadın cinayetlerinin sonuna kadar karşısında ve bunların sonucu olarak verilen hak arama savaşlarında da yine aynı cephede omuz omuzayız. Türkiye’nin neresinde olursa olsun, hayattan koparılan her kadın, bu onurlu mücadelede, göğsümüzde asılı bir karanfil gibi bizimle yürümektedir. Genç, yaşlı, evli, bekâr, çocuk, öğrenci, trans birey ve sair hiçbir sıfat, hiçbir unvan bu mücadelede verdiğimiz emeğin önüne asla geçemez. Adaletin tecelli etmesi kadar, ülkemizde tırmanan şiddet, cinayet ve istismar haberlerinin toplumda uyandırdığı infiali, her kesimden yapılan her nevi yorumu, yönlendirmeyi, kastı ve en çok da yiten tüm canların geride kalan hayatlarına ait her şeyi eşit derecede önemsiyor ve mücadelemize dahil ediyoruz.

Cumhuriyetimizin tüm eser ve değerlerine, Atamız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerine, insan haklarına, bilim, sanat ve çevre bilincine sahip çıktığımızı bir kez daha bildirir, toplumsal cinsiyet eşitsizliği temelli tüm politikalara karşı mücadele etmeye devam edeceğimizi ve bu mücadelemizdeki kararlılığımızı tüm kamuoyu ile paylaşırız.

Kadın, anne, eş, sevgili, kardeş, abla!

Kadın, dava arkadaşı, yol arkadaşı, mesai arkadaşı!

Rahmetli Neşet Ertaş’ın da dediği gibi, Erkek insanoğludur, kadın İnsan!

Saygılarımızla.

EDİRNE BAROSU AİLE VE KADIN HAKLARI KOMİSYONU