Sayın Başsavcım,
Sayın Vergi Mahkemesi, Sayın İdare Mahkemesi Başkanlarım,
Baromuzun Geçmiş Dönem Kıymetli Başkanları,
Sayın Hakim, Savcı, Avukat Meslektaşlarım,
Adliyemizin Kıymetli Personeli,
Basınımızın Kıymetli Temsilcileri,
Sayın Konuklar,
Hepinizi şahsım ve başkan vekili bulunduğum Edirne Barosu adına saygılarımla selamlıyorum.
2023-2024 adli yıl açılış törenine hoş geldiniz! Şeref verdiniz!
İki bin yıllık Türk yurdu olan bu toprakları yeniden vatan yapan, bu onurlu görevi yapmamıza olanak veren Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, kurtuluş ve kuruluşta kanlarını, canlarını feda eden tüm kahramanlarımızı bir kez daha rahmetle, minnetle, hürmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Adli yılımıza maalesef üzücü bir haberle başladık. Değerli Başkanımız Av. Gökhan Karakoç’un babası, kıymetli büyüğümüz, üstadımız Av. İbrahim Karakoç’u ebediyete uğurlamanın derin hüznü içerisindeyiz. Kendisini hep, bize kattığı mesleki değerlerle anımsıyor olacağız. Tüm hukuk camiamızın başı sağ olsun.
Yine yakın veya uzak zamanda ebediyete intikal etmiş olan Hakim, Savcı, Avukat olarak adalete hizmet etmiş tüm meslek büyüklerimi bir kez daha yad ediyorum. Ruhları şad olsun!
Ülkemizde hak ve özgürlüklerin teminatı olan avukatların örgütlü gücünü temsil eden bizler, başlangıcında olduğumuz 2023-2024 Adli Yılı’nı bu sene de kaygıyla karşılıyoruz. Yeni bir adli yılı umutla ve heyecanla değil kaygıyla karşılamamızın sebebi; sadece avukatlara ait meslek sorunu gibi görünen meselelerin, artık ulusal çapta bir hak arama özgürlüğü ve adalete erişimi de içinde barındıran bir krize evrilmiş olmasıdır.
Mesleğimizi evrensel insan hakları temelinde ve meslek onuruna yaraşır şekilde icra etmemiz için hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve adil yargılanma hakkı ideallerinin hayata geçirilebilmesi ile savunma hakkına ve avukatlık mesleğine saygı gösterilmesi gerektiği gerçeğinin altını bir kez daha çizme zorunluluğu doğmaktadır.
İçinde bulunduğumuz yargı sisteminde, avukatların mesleki tecrübeleri artık yasalardan ve hukuka yaraşır uygulamalardan değil; ulusal çapta gittikçe büyüyen bir şiddet sarmalından, kontrolsüzce açılan hukuk fakülteleri sebebiyle maruz kaldığımız ekonomik sömürü halinden ve adaletin bazen geç, bazen hiç tecelli etmediği bir pratikten gelmektedir. Anılan sorunların ortadan kalkması, ulusal çapta bir adalet arayışının olmazsa olmaz ön koşuludur ve bu da avukatların ve avukatlık mesleğinin güçlendirilmesiyle mümkündür.
2023 yılı sonu itibariyle, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve buna istinaden hazırlanan İnsan Hakları Eylem Planı’nın uygulama takviminin artık sonuna gelmiş bulunuyoruz. İnsan Hakları Eylem Planı’nda “Savunmanın Güçlendirilmesi ve Avukatlık Hizmetlerinde Kalitenin Artırılması” başlığı altında yer alan faaliyet hedeflerine ulaşılamadığını üzülerek tespit ediyoruz. Özellikle;
“Yargıda sosyal devletin bir gereği olarak maddi durumu yetersiz olan kişilere verilen adli yardım hizmetleri için avukatlardan alınan vergi oranı yeniden düzenlenecektir”,
“Zorunlu müdafi ücretleri artırılacak ve bu ücretlerin gecikmeksizin ödenmesi için evrakların dijital ortamda tamamlanması sağlanacaktır”
“Kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik iyileştirme yapılacaktır”şeklinde dile getirilen hedeflere ilişkin taahhütlerin, 2023 yılı kapanmadan yerine getirilmesini istemekmesleğimiz adına asaleten, savunmasını üstlendiğimiz yurttaşlar adına vekaleten en doğal hakkımızdır.
Avukatlık hizmetlerinde kalitenin artırılması hedefine ulaşılabilmesi için ilk atılması gereken adım; hukuk fakültelerine girişte uygulanan yükseköğretim başarı sıralamasının ivedilikle 100 bine, ardından kademeli olarak 75 bine ve 50 bine çekilmelidir. Hukuk fakültelerine akreditasyon uygulaması getirilmeli, akredite olamayan fakültelerin iseverilecek süreye karşın şartları sağlayamaması halinde kapatılması gerekmektedir. Staj eğitimin içeriğini boşaltan yasal düzenlemelerden vazgeçilmelidir. Yine şimdilik varolan Avukatlık sınavının kaldırılmaması ve siyaset malzemesi yapılmaksızın, tereddütsüz uygulanması en temel gereksinimdir.
Ulu önder Atatürk’ün “en büyük eserimdir” dediği Cumhuriyetimizin 100. yılına isabet eden yeni adli yılda; stajyer avukatların statülerinin, kamu avukatlarının özlük haklarının, engelli avukatların en temel haklarının güvenceye kavuşturulduğu; bağımsız avukatlık faaliyetinin önündeki kurumsal ve yapısal engellerin kaldırıldığı, bağlı çalışan meslektaşlarımızın haklarının güvence altına alındığı, meslek alanımızın genişletildiği; avukata yönelik ekonomik ve fiziksel şiddeti engelleyecek mali ve idari tedbirlerin alındığı, hakim, savcı meslektaşların siyasi polemiklerin içine çekilmeye çalışılmadığı, kararlarını önlerine gelen dosyadaki mevcut delil durumuna, mevzuata ve vicdanlarına uyar şekilde tesis edebildikleri, sosyal medya mahkemelerinde yapılan sözde yargılamalarla ısmarlama tutuklama, tahliye, tecziye veya beraat kararı vermeye zorlanmadıkları, mesleki teminatlarının tüm yönleriyle sağlandığıtam bağımsız bir yargı düzenine kavuşmaktır idealimiz!
Vatandaşların kendilerini hukuki güvenlik içerisinde hissettikleri ülkeleri, diğerlerinden ayıran en temel etmen, bağımsız ve tarafsız bir yargının varlığıdır. Adalet mülkün temeli; adaletin teminatı bağımsız ve tarafsız yargı; adil yargılanma hakkının olmazsa olmazı ise; savunma hakkı ve bağımsız avukatlık yani savunmadır. Yargı bağımsızlığının sorgulandığı, adaletin bazen geç, bazen hiç tecelli etmediği bir adli sistemin devletin temeli olması mümkün olmadığı gibi, savunma hakkına ve avukatlık mesleğine saygı gösterilmeyen bir yargı sisteminden adil bir yargılanma beklenmesi de olanaklı değildir.
Açılışını yaptığımız 2023-2024 adli yılının, hukukun üstünlüğünün tesis edildiği, başta adil yargılanma hakkı olmak üzere hak ve özgürlüklerin tam manasıyla güvence altına alındığı bir adli yıl olmasını temenni eder, bu düşüncelerle hepinizi bir kez daha en içten sevgi ve saygılarımla selamlarım.